“O halde mühim bir işi bitirdiğinde hemen başka bir mühim işe sarıl” (Aylaklık Üzerine)
- Mert Ali Aytaç
- 16 Eyl
- 1 dakikada okunur
İnşirah 7’de geçen bu sözler herkese hitaben anlaşılabilir. Çağımızın hastalığı ne yazık ki tembelliktir. Bu atalet (tembellik) sadece maddi dünyaya değil, aynı zamanda manevi dünyaya da karşıdır. Kişi nasıl ki kendini beslemekten bile şu devirde aciz kalıyor ve başkalarından yardım dileniyorsa aynı açlığa ruhu için de sahip oluyor ama ne yazık ki maddi şeyler bu açlığını ona unutturuyor. Sefil ruhu bir köşede yitip gidiyor...
Demiştik ya ruhun da bir gıdası vardır. Ruhumuzu doyuracak yegane şey bilgelik veya Sophia’dır. Ya da doğrudan bu bilgeliğin içimizde oluşturduğu sevgi yani Philosophia (felsefe) dır. İnsan beyni bu noktada sürekli çalışan bir makine gibidir. Ancak bu makine eskidikçe değil, çalışıp ışıldadıkça değer kazanır. Beyin de çalışmadıkça daha yavaş işler, asgari düzeyde enerji harcamaya eğilimlidir. İnsanın doğası tembelliğe yöneliktir.
Fikirler birer tohum gibidir ey insanlar, beyninizse birer tarla. Tarla ne kadar kuraksa o denli mahsul alamazsın ve kuraklık bir yerden sonra tüm tarlayı ele geçirirse geri dönüş çok zordur. Fikirler birer ağaç gibi, zihninizde filizlenir, çiçek açar, meyve verir. Hepsi bir süreç içinde olur. Aniden hiçbir şey olmaz. Ancak en önemli nokta şudur ki Necm 39’da da dendiği gibi “İnsana ancak çalıştığının karşılığı vardır.” Sizin sulamanız o ağaçların meyvelerini vermesini sağlayacaktır ve beynin en güzel yanı mahsulün mevsiminin olmamasıdır. Eğer yeterince çalışıyorsanız her mevsim mahsul alır ve ruhunuzu beslersiniz. Bu o kadar sağlıklı bir beslenmedir ki, kötü tatlı tohumlar ekmediğiniz sürece her zaman lezzetlidir.
Öyleyse bugünden bırak aylaklığı, gereksiz kaydırılan komedi videolarını. Hayatın kendisi zaten koca bir komedi... Bu komediyi seyredip bir yandan meyve yemek varken kendine yazık etme. Doğrul ve çalış!
Yorumlar